6 Ekim 2015 Salı

Hepimize (h)es yani!

Sabah haberleri açtım. Fındıklı parkı şantiye olacakmış, insanlar eylem yapıyor. Büyükçekmece'de bir park otel yapılacakmış, insanlar eylem yapıyor... İyi haber de var; Sivas Suşehri'nde “suyumuzu vermeyiz” diyen, sularını korumak için gaz yiyip kendini arabaların önüne atan Kıymet Abla ve köylüler kazanmışlar neyse ki... Suşehri'nde su eylemi ne kadar ironik...

Devamını izleyemedim, kıstım televizyonun sesini, yazmaya başladım.

dünyayı yok ediyoruz!

Ne kadar obursunuz, ne kadar çirkinsiniz, ne kadar aç gözlüsünüz, ne kadar iğrençsiniz demek istedim. Sonra da vazgeçtim. Her güzel şeyde olduğu gibi, dünyanın da sonu gelmeli ve bu insanlar, dünyanın sonunu getirmek için kendilerini sorumlu hissediyorlar demek ki dedim. 
Eh dünya da sonsuza dek yaşayacak değil ya, birilerinin yok etmesi lazım!


Sonra sakinleşip biraz empati kurmaya çalıştım. Bir şekilde bir koltuğa kapağı atmış bu kaba etler, o koltukta otururken aslında doğayı ve dolayısıyla insanlığı yok ettiklerinin farkında da olmayabilirler. Çeşitli hesapları vardır muhtemelen, yani oldukça masumdurlar kendi çaplarında; ne bileyim, şöyle düşünüyor olabilirler:

Bu koltuğa oturmamı sağlayan beyefendiye sözüm vardı, otel arazisi ayarlayacaktım, borçlu kalmayayım. (Bunun neresi doğa düşmanlığı, gayet insani bir şekilde adam borcunu ödemeye çalışıyor! Adama doğa düşmanı diyeceğimize “namuslu vatandaş” dememiz lazım. Borcunu ödemek için bir parkı feda etse ne olacak ki sanki, adam sözünün eri, yetmez mi!)

Bu köylüler aptal, ne anlarlar kalkınmadan; hepsi cahil! Su boşa akmasın diyoruz, “Hes” yapacaz hes, hes, hes.. has... hass... (Adam eğitimli, olaya bilimsel yaklaşıyor; biz de adamı suçlayıp günahını alıyoruz boş yere! Hem cahil köylüyle eğitimli bürokrat aynı düşünebilir mi allasen! Sular gürül gürül boşa akacağına bir iki firma ekmek yese fena mı? Karadeniz'de yeşil çok nasılsa, azıcık da beton karışıversin araya, adam istihdam yaratıyor. Bu adamı suçlayan, hes'e karşı çıkan herkes cahil aslında! Hepimize (h)es diyorum, (h)es yani!)

Sanki parktaki otları yiyecekler! Oysa yerine bir AVM diksem yüzlerce insana ekmek kapısı açılır! Yaranamazsın ki bu millete! Varsa yoksa AVM düşmanlığı! (Adam yerden göğe kadar haklı, az bile söylüyor! Hatta her bir yanımız AVM olsun, nasılsa içindeki dükkanlardan birinde oksijen maskesi satarlar, öyle soluruz oksijeni ne var yani!)

Komünist bunlar, vatan hainleri! İnşaat yapacaaz ki vatan kalkınsın! Geri kafalı bunlar! Ah ah bende yetki olacak, yıkarım dünyadaki bütün eski binaları, Küba'da bile taş taş üstünde bırakmam! (Tabi ya, 400 senelik binalarda yaşayan Avrupalılar zaten geri kafalı, taa ortaçağdan kalma binaları korumaya alıyorlar. Ne gerek var kardeşim, ne öyle gotik gotik! Yapacaksın gösterişli apartıman kuleler, vatandaş otursun temiz temiz! İnşaatçılar da yaptıkları hizmetin karşılığında azıcık para kazanacak tabii ki! Biz de adamları suçluyoruz, ticaret kafasının neresi doğa düşmanlığı! Yıkacaksın ki, yerine yenisini yapasın! Yoktan var edecek değiliz ya, yeni yeni icatlar mı yapalım! Yazıklar olsun hepimize, entel geçiniriz bir de!

green economy

Ha bu arada, bu adamı aklarken sizler de aradan sıyrıldınız sanmayın!

Evinde yüzlerce ayakkabısı olduğu halde daha da alan, obur bir açgözlülükle almaya devam eden Selma, sen mesela... Evinden iki adım ötede otobüs durağı olduğu halde işe çift kapılı spor arabayla gitmeyi tercih eden Serkan, sen de saklanma hiç! Konuşurken mangalda kül bırakmasan da, elindeki sigara izmaritini yere utanmadan fırlatıverdiğini görmüyorum sanma Selin! Yeni model cep telefonlarının takipçisi Emre, sakın saklanma! Sen Ahmet, sen Hüseyin, sen Yıldız, sen Cemre, sen Esin... Ben... Evet ben...

yetmez ama, eh işte!


Bir dönüp baksak kendimize, bu adamlardan pek de farkımız olmadığını göreceğiz!
Hadi öyleyse hepimize ev ödevi veriyorum! Herkes dünyayı yok etmek için neler yaptığını yazsın madde madde. O adamların yaptığı kadar olmasa da,  bizim de suçlarımız var, suçlarımızla yüzleşelim, ne kadarını düzeltirsek o kadar faydalı olur!

Bugünü farkındalık günü ilan ediyorum, evet paşa gönlüm böyle istedi...


Kalın sağlıcakla...

6 yorum :

  1. İnsanın karşındakini eleştirmesi o kadar kolay ki. Kendimize sıra gelince mükemmeliyiz çünkü. Pabucumun mükemmeli....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kimse mükemmel değil elbette, yazının sonlarını okumamış olabilir misiniz?

      Sil
    2. Okudum. Sizde benim cümleme bir göz atın. Mükemmelliği savunmuyorum.

      Sil
  2. Biliyor musun, ben tüm içtenliğimle yazmak, sıralamak için niyetlenmişken etrafıma şöyle bir baktım. Hayatımı gözden geçirdim ve yazacak, dünyayı yok etmeye kirletmeye yönelik hiçbir faaliyetimi bulamadım. Tam da bu nedenle doyumsuz, tatminsiz, yıkıcı, bencil insanlara bu kadar kızıyorum ya zaten... Kalemine sağlık. (Bu arada evet ben.Atışmıştık.Ondan sonra hemen gelemedim nedense.Samimiyetsiz görüneceğini düşündüm sanırım.Şimdi içimden geldi.Rahatsız etmediğimi umuyorum.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın kendisinden emin olması çok güzel bir şey, tebrikler. Bu arada atıştığımızı gerçekten hiç hatırlamıyorum. Ben böyleyim, unuturum kin tutmam. Dolayısıyla rahatsız etmediniz :)

      Sil
    2. Çok incesin teşekkür ederim :)

      Sil